Anneanne Ben Aslında Diyarbakır’da Değildim Kitap Özeti – Tuğçe Tatari

Anneanne Ben Aslında Diyarbakır'da Değildim
ISBN: 978-605-09-2444-2
Sayfa Sayısı: 214
Ebat: 14×23 cm
Yayın Tarihi: Şubat 2015
Tavsiye edilen perakende satış fiyatı: 19.00 TL

“Dokunmadan barışamayız”

Gazeteci Tuğçe Tatari’nin macerası, o dönem çalıştığı Akşam gazetesine yazdığı bir yazıyla başladı. O yazıda PKK gerillalarıyla kucaklaşan BDP’li milletvekillerini eleştiriyordu. Siyaset de böyle yapılmazdı ki?..
Ancak büyük laflar her zaman yerini bulmuyordu işte ya da yazı  her ne kadar övgü alsa da yazarının kafasında soru işaretleri bırakabiliyordu. Ve bir kere sormaya başladıktan sonra da ne pahasına olursa olsun cevabın peşinden gitmek gerekiyordu.
Önce KCK Basın Davalarını izledi Tuğçe Tatari. 2013 Nevrozunda  Diyarbakır’daydı. Ama Türkiye’nin yıllardır içinden çıkamadığı Kürt sorununu anlamak için bu kadarı yetmezdi. Yeni istikametini belirledi: Kandil. Çıktığı yol üzerindeki duraklara da uğradı; Ezidilerin kutsal mekânı Laleş’e ve çölden bir yerleşim birimine dönen Mahmur Kampı’na… Ardından Avrupa’daki Kürt gazetecilerle görüştü. Cezaevlerinde bulunanların sesine de kulak vermek gerekiyordu ki orada da yolu bir gerilla yazarla kesişti. Ve bu yolculuk çıkış noktasıyla sonlandı: Kürt milletvekilleriyle…
Tuğçe Tatari Kandil’e ilk gittiğinde kimseye haber vermemişti. Kandil insanlar için o kadar korkutucu, o kadar uzaktı ki, kimseyi endişelendirmemek adına yakınlarına Diyarbakır’da olduğunu söylemişti… Ve anneannesi Diyarbakır’ı sorduğunda verdiği cevap her şeyi özetliyordu: “Anneanne, ben aslında Diyarbakır’da değildim…”
Tuğçe Tatari’nin, “Kürt sorunu” konusunda düşünsel anlamda kişisel olarak katettiği yolu, izlenimlerini ve yaptığı röportajları bir araya getirdiği bu kitap, bir övgü de değil, yergi de… Sadece barış rüzgârlarının daha gür estiği şu günlerde meseleyi anlama ve anlatma çabasına bir katkı…

Tuğçe Tatari Hakkında Bilgi

1980 yılında İstanbul’da doğdu. İstanbul Akademi Radyo Televizyon mezunu.
Mesleğe 2000 yılında Habertürk’te muhabir olarak başladı. 2004 yılında Vatan gazetesine geçti. Gazete, dergiler ve ekler olmak üzere dört sene muhabirliğe ek olarak röportajlar yaptı.2009 yılında ise köşe yazarı olarak Akşam gazetesine geçti. Güncel konulara, sosyal hayata ve popüler kültüre dair eleştirel yazılar yazması için aldığı köşe yazarlığı teklifini kabul ettikten bir sene sonra siyasi yazılar yazmaya başladı. Gazeteyi TMSF’nin satın almasıyla 2013 Haziran ayının sonunda Gezi Parkı olaylarına “mesafeli” durmadığı gerekçesiyle işten çıkartıldı. Hâlâ işsiz.

(Toplam: 24, Bugün: 1 )

Leave a reply:

Site Footer