Jale Parla – Türk Dili ve Edebiyatı

Prof. Dr. Jale Parla (D: 5 Şubat 1945, İstanbul) Akademisyen, yazar.

Jale Parla

Jale Parla, 1945 senesinde İstanbul’da doğan Jale Parla, Üsküdar Amerikan Koleji’nde başladığı ortaöğrenimini Robert Koleji’nde tamamladı. Edebiyat teorisyeni ve eleştirmeni olan Parla, 1978 senesinde Harvard Üniversitesi’nden Karşılaştırmalı edebiyat doktorasını aldı. 1976 ile 2000 yılları aralığında Batı Dilleri ve Edebiyatları Kısmı’nde Boğaziçi Üniversitesinin öğretim görevlisi olarak çalışmalarını sürdürdü. Data Üniversitesi’nde Karşılaştırmalı Edebiyat Kısmı’nde öğretim üyesi olarak çalıştı.

1988’de Profesörlüğe yükselen Parla, roman kuramı ve edebiyat sosyolojisiyle ilgili makaleler yazdı. 1986 senesinde gösterilen Uygar Uygarlığın Oluşumu adlı kitabın ’16. Yüzyıldan 18. Yüzyıla Uygar Türk Kültürünün Oluşumu’, 16. ve 17. Yüzyıllarda Avrupa Edebiyatı’ ve ’18. Yüzyıl Avrupa Edebiyatı’ bölümlerini yazdı.

Kuramsal edebiyattan oldukça kurgusal edebiyatla ilgilenenler Jale Parla adını 1990’lı yılların sonlarında duymaya başladı. “Don Kişot’tan Bugüne Roman” adlı çalışmasıyla aniden edebiyatseverlerin adını sıkça anmaya başladıkları yazar, başlangıçtan bugüne roman altbaşlığıyla da okunabilecek bu eserinde romanın doğulu ve batılı örneklerini inceledi. Kimi eleştirmenlere gore Parla, bu eseriyle, romanin serüvenini Don Kisot’tan (Cervantes) Tristram Shandy’ye (L. Sterne), Yazgıcı Jacques ile Efendisi’nden (D. Diderot) Tom Jones’a (H. Fielding); Karanligin Yüregi’nden (J. Conrad) Ulysses’e (J. Joyce). Çengi’den (Ahmet Mithat Efendi) Mahur Beste ve Rahatlık’a (Ahmet Hamdi Tanpıinar); Tutunamayanlar’dan (Oğuz Atay) Ölmeye Yatmak, Bir Düğün Gecesi ve Hayır’a (Adalet Ağaoğlu); ve Gece Dersleri’nden (Latife Tekin) Benim Adim Kırmızı’ya (Orhan Pamuk) Batılı örnekleriyle oldugu kadar, Doğulu örnekleriyle de irdeliyor fakat kitabı için seçtiği yöntem ve kullandığı dil, böylesi bir çalısmayı ihtimaller içinde düm düz ve kuru anlatımlardan uzak tutarak son aşama keyifli bir okumaya dönüştürmüştü.

Jale Parla, kitaplarıyla ve makaleleriyle edebiyat eleştirisinin kapsamlı örneklerini ortaya koyduğu şeklinde, aslolan olarak ve daha oldukça edebiyat kuramı açısından derinlikli ve kapsamlı emekler ortaya koymuştur. Don Kişot‘tan Günümüze Roman adlı kitabı bu bakımdan mühim bir örnektir. Burada Parla, yalnızca edebiyat kuramlarını sıralamakla ve tanımlamakla uğraşmamakta, bir anlamda modernizmden postmodernizme uzanan edebiyat ve hususi olarak da roman serüvenini irdelemektedir. Dünya edebiyatı ve yerli edebiyatı kapsayan bir çalışmadır meydana getirilen. Don Kişot roman türünün öncüsü olarak kabul edilmekte, Cervantes‘de moderniteyi başlatan yazar olarak değerlendirilmektedir.

Edebiyatın ve romanın anlamı, kıymeti şeklinde sorunlardan, yazınsal metinlerin iç yapısı, işleyişi ile ilgili kuramsal sorunlara kadar genel edebiyat kuramı alanındaki problemler irdelenmekte; belli başlı edebiyat kuramı öğretileri sunulup değerlendirilmekte ve hatta bundan da öte 20. yüzyılın düşünsel ve felsefi gelişimleri bağlamında edebiyat ve roman problemi soruşturulmaktadır. Dilbilim, göstergebilim, ruh çözümü, yapısalcılık, fenomenoloji, postyapısalcı felsefe şeklinde kuramsal gelişmeler Parla’nın emekleri süresince değerlendirdiği belli başlı alanlardır. Hem yazınsal metin yazarları hem de teorisyenleri Parla’nın kitabı süresince ortaya çıkmaktadır.

Parla, mimesis sorununu, yazar ve okurun kim olduğu sorununu, metonimi ve metafor sorununu, metnin görünen ve görünmeyen yüzeyleri sorununu, pastiş ve parodi sorununu, yazınsal metnin ideoloji ile ilişkisi sorununu, metin ile vakit ilişkisi sorununu , akıllılık delilik sorununu, edebiyatta tür, yapıt, karakter, tip sorununu değerlendirmektedir. Bunu yaparken Walter Benjamin, Louis Althusser, Mikhael Bakhtin, Jakobson, Jacques Lacan, Jacques Derrida, Roland Barthes, Julia Kristeva şeklinde hem düşünür hem de edebiyat alanında söz sahibi olan kişilerden yoğun bir halde yararlanıldığı görülür. Parla diyaloji, bilinçdışı, polifani ve heteroglossia, metinlerarasılık şeklinde kavram ve terimlere mühim bir ağırlık vermektedir.

Yerli edebiyatı da söz mevzusu kuramsal irdelemeler içinde değerlendiren Parla, Recaizade Mahmut Ekrem‘in Araba Sevdası‘ndan günümüze uzanmakta, hem içerik hem de şekil sorunsalı bakımından yerli yazarları ve edebiyatı irdelemektedir. Bu aşamada pek oldukça garip yapıt ya da yapıtların anlam katmanları karşımıza çıkmaktadır. Parla hususi olarak Oğuz Atay ve onun Tutunamayanlar adlı romanı üstünde durmakta, Atay’ın edebiyattaki özgül yerini belirlemeye iş koşturmacasındadır. Parla’ya gore Atay çağıl ve postmodern ögeler barındıran yetkin bir yazardır.

Parla’nın “noksan/yitik metin” yorumu

Jale Parla, yazınsal metinlerde/romanlarda görülen noksan, yarım kalmış ya da yitik metinler konusunu hususi bir yaklaşımla ele almakta, bu temaları “temsilin sorunsallaştırılması” olarak değerlendirmektedir. Her romancının temsil amacıyla yazdığını belirten Parla, bununla beraber her romancının temsili sorunsallaştırmadığını anlatmaktadır. Bu bakımdan romanlarda görülen noksan ya da yitik metinler söz mevzusu sorunsallaştırmayı göstermektedir Parla’ya gore. Parla yitik metin yaklaşımını psikanalizden esinlenmektedir, sadece bu terimi psikanlizden bambaşka bir içerikte değerlendirir. Buna gore, yitik metinler özne-öncesi imgesel bütünlüğe duyulan bir arzu meselesi değil, yazarın temsili sorunsallaştırma meselesidir. Don Kişot’ta, Tutunamayanlar’da bu şekilde yitik metinler karşımıza çıkmaktadır. Parla’nın sorusu, bu tür metinlerde görülen yitik metinlerin neyi simgelediği sorusudur. Yazarların kendi yazılarını sorunsallaştırmaları Parla’nın bu soruya verdiği cevaptır.

Şöyleki belirtir Jale Parla:

“Yitik metinler, birer anlatı metonimisi olarak, yazar ve okur arasındaki kontratın her an değişebilecegini haber veren noktalar, hayale dayalı kontratların bağlayıcı olamayacağının temsil edilmiş olduğu boşluklardır. Okura şunu hatırlatırlar: elindeki yalnız bir anlatıdır, bu yazarın yazmış olduğu bir anlatı. Fakat bundan başka yazılmış ve yazılacak sayısız anlatı vardır. Ve elinde tuttuğun bu kitap, geçmişteki ve gelecekteki tüm anlatıların her birinin üstüne vuracak gölgesiyle, değişmeye hamile bir kitaptır. Bu kitap son kitap olmadığı şeklinde, hiçbir okuma da son okuma değildir. ” (Don Kişot’tan Günümüze Roman, sayfa:62)

Jale Parla’nın Eserleri

  • Efendilik, Şarkiyatçılık ve Kölelik, İletişim Yayınları, Ocak 1985
  • Babalar ve Oğullar/Tanzimat Romanının Epistemolojik Temelleri, İletişim Yayınları, Ekim 1990
  • Don Kişot’tan Bugüne Roman, İletişim Yayınları, Nisan 2000
  • Türk Romanında Yazar ve Başkalaşım, İletişim Yayınları, Ekim 2011.

(Toplam: 1, Bugün: 1 )

Site Footer