Zuckerberg’ün 2016’da ekibine attığı e-posta bugün neden tartışılıyor?

Dünyanın her yerinde görebileceğiniz bir vaka: Kimi zaman ekrana bir yönetici mesajı düşer ve her insana günaydınlar dağıtan dünyanın en pozitif çalışanının bile iyimserlik duvarında delikler açılır. Bunlar eylemsiz agresiflik filtresi ile yada saydam şekilde kendini izah edebilir. Çoğunlukla kurumsal bir metnin düzmece nezaketinden dahi yoksun, direk talebi özetleyen soğuk ifadeler ortaya çıkar.

Görünüşe gore Mark Zuckerberg’in çalışanlarına korku salma biçimi de bu tekniklerden faydalanıyor.

Meta CEO’su, bundan 8 yıl ilkin bazı Feysbuk çalışanlarına bir e-posta gönderdi. Meta’ya oluşturulan bir dava ile gün yüzüne çıkan e-posta’da Zuckerberg şöyleki diyordu:

“Biri Snapchat hakkında sual sorduğunda, çoğu zaman aldığımız yanıt “trafikleri şifreli olduğundan kullanıcılar hakkında analitiğimiz yok” oluyor. Bu kadar süratli büyüdüklerini düşünürsek, onlar hakkında güvenilir analitik veriler elde etmenin yeni bir yolunu bulmak mühim görünüyor. Kim bilir paneller oluşturmamız yada hususi yazılım geliştirmemiz gerekiyor. Bunu iyi mi yapacağınızı çözmelisiniz.”

Birkaç soruyla irdeleyelim.

Mark tam olarak ne istiyordu?

2016’da Snapchat oldukça süratli büyüyor ve bu durum Feysbuk CEO’sunu mutsuz ediyordu. Zuckerberg’ün kendisine kuvvetli rakip çıktığındaki stratejisini söz mevzusu firmayı satın almak ve özellikleri kendi ürünlerine entegre etmek olarak özetleyebiliriz. (Bknz. Friendfeed) 2014’te Snapchat’in bu teklifi reddetmesi üstüne B planı otomatikman devreye girdi ve Zuckerberg Instagram’ı Snapchat haline getirdi. (Not: Instagram da bir zamanlar rakipti)

Bu hamleyi yukarıdaki e-posta ile beraber okumak gerekiyor.

Meta, uygulamalardaki kullanıcı verilerini takip eden Onavo’yu 2013’te satın almıştı. Onavo hangi uygulamaların ‘patlamanın’ eşiğinde bulunduğunu belirliyordu. Meta’nın satın almış olduğu WhatsApp da bunlardan biriydi.

Sadece Snapchat’in kullanıcı verisi şifreliydi ve Onavo bu mevzuda Feysbuk’a destek olamıyordu. Zuckerberg de ekiplerinden bu şifreyi ‘bir halde’ aşmasını istemişti. (Ve yaptılar)

O e-posta neye sebep oldu?

Bu vakadan iki ay sonrasında Feysbuk “Instagram Hikayeler” hususi durumunu kullanıcılarına sundu. Ne büyük bir tesadüftür ki 24 saatte kaybolan paylaşımlar Snapchat’in çılgınca büyümesini elde eden yapı taşıydı.

Onavo’nun içinde ‘Hayalet avcısı’ diye malum (Snapchat’in logosunda hayalet var) proje ile Snapchat’in şifresi kırılamadı. Sadece karmaşık bir yöntemle, şifrelenmiş olan veri ve trafiği okumayı sağlayacak yazılım kitleri geliştirildi. Bu yöntem hemen sonra başka app’ler için de kullanıldı.

Özetle; e-postadaki “Bunu iyi mi yapacağınızı çözmelisiniz” talebi gerçekleşmiş oldu. (Ve bu buyruk toplumsal medya tarihini değiştirmiş olabilir)

Çalışanlar için ne anlama geliyor?

Mark’ın çalışanlarından etik ve hukuki olarak oldukça tartışmalı bir talepte bulunmuş olduğu görülüyor. Sadece talebin kendisi kadar söylenme şekli de dikkat çekmekte. “Bunu iyi mi yapacağınızı çözmelisiniz” sözünü bir itimat aktarımı olarak yorumlamak da mümkün fakat Insider’a konuşan psikolog Annie Wright’a gore bu biçim mesajların amacı korkuyu bir motivasyon aracı olarak kullanmak.

Ek olarak kısa vadede başarıya ulaşmış olabilen “stres yaratarak” netice alma yöntemi, çalışanların kaçmasına niçin olabiliyor. Ek olarak, sert yöneticilik performans almanın yegane yolu değil. Empati kurarak liderlik etmek de bir seçenek.

‘Bunu yapmak yanlış’ diyebilirler miydi?

Uzmanlara gore Zuckerberg’ün mesajındaki en büyük mesele; etik olmayan bir talebi ‘Hayır demeyi’ oldukça zorlaştıracak bir tonda ifade etmesi. Göreve kilitlenmiş kuvvetli bir yöneticiye ‘geri yanıt vermek’ zorlaştıkça kırmızı çizgilerin dışına taşmak da daha ihtimaller içinde hale geliyor.

Doğal günün sonunda (bugün mevzu mahkemeye taşındıysa da) birileri şunu söyleyebilir: “Süreç Feysbuk’un çıkarları doğrultusunda sonuçlandı. Öyleki ki bu sıkıntılı görevi gerçekleştiren kişiler büyük terfiler alıp firmanın en kilit yöneticileri haline geldi.”

Doğru bir tespit. Sadece şirket içinde söz mevzusu talebi yanlış bulanlar da vardı. Mahkemeye sunulan delillere gore Hayalet Avcısı projesinden adı açıklanmayan bir yönetici, “Yaptığımızın niçin kabul edilebilir olduğuna dair iyi bir argüman aklıma gelmiyor” diye yazarken Meta’nın eski CTO’su Mike Schroepfer, “WhatsApp üstündeki şifrelemenin kırılmasının bir yolunu bulsalar hakkaten oldukça sinirlenirdik” dedi.

Tarihin doğru tarafında kalmayı “kazanmaktan” daha kıymetli bulanlar (4 şahıs) için cesaret verici cümleler.

(Toplam: 1, Bugün: 1 )

Site Footer