Alexandre Dumas Pere – Türk Dili ve Edebiyatı

Alexandre Dumas Père (BABA) (D: 24 Temmuz 1802, Villers-Cotterêts, Fransa – Ö: 5 Aralık 1870, Seine-Maritime, Fransa) Fransız yazar.

Alexandre Dumas Pere

Alexandre Dumas Pere, 19. yüzyılın en verimli ve en sevilen Fransız yazarlarındandır. Adaş oğluyla karıştırılmaması için “Pere” mahlasını adına eklemiştir. Hiçbir süre büyük bir edebiyatçı sayılmamışsa da, ilkin oyunları, hemen sonra da tarihsel romanlarıyla büyük ün kazanmıştır.

Bilhassa, Kardinal Richelieu dönemindeki dört gözü pek kahramanı anlattığı, romans tarzındaki dili Les Trois mousquetaires (1844; Üç Silahşörler1934, 1998) ve Le Comte de Monte-Cristo (1845; Monte Kristo Kontu) en tanınmış yapıtlarıdır.

Dumas’nın renkli, açık yürekli, kimi zaman pek inandıncı olmayan bir üslupla kenidi muhteşem yaşamındaki vakaları aktardığı Memoires (1852-54; Anılar) adlı yapıtı duygusal dönem Fransız edebiyat yaşamına da ışık meblağ.

Dumas’nın babası Thomas-Alexandre Davy de La Pailleterie, La Pailleterie markisi ile Santo Domingolu bir Siyah olan Marie Cessette Dumas nın evlilik dışı çocuğuydu.

Ancien regime (eski rejim) döneminde basit bir askerken 1786’da Dumas adını aldı ve hemen sonra apoleon ordusunda generalliğe kadar terfi etti. Sonradan, bilhassa 1806’da markinin ölümü üstüne ailenin parasal durumu bozuldu. Alexandre Dumas, geçimini sağlamak amacıyla genç yaşta Paris’e gitti. Avukat olmayı düşlüyordu, fakat geleceğin Fransa kralı Orleans dükü Louis-Philippe’in hizmetine girdi. Sonrasında da şansını tiyatroda denemeye karar verdi.

Oyuncu François-Joseph Talma ve sonradan duygusal okulun başını çekecek olan genç şairlerle ilişki kurdu. Dumas’nın, günümüz anlayışına gore kaba, fazla heybetli ve melodramatik bulunan oyunları, 1820’lerin sonu ve 1830’ların başlangıcında büyük ilgi görüyordu.

Henri III et sa cour (1829; III.Henri ve Sarayı) adlı oyununda Dumas, Fransız Rönesansı’nın heybetli bir tablosunu çizidi.

Napoleon Bonaparte (1831) yeni ölen imparatorun efsaneleşmesinde rol oynadı.

Antony’de (1831; Antoni veya İkmail-i Namus, 1875) ise, zina ve onur kavramları çağa uygun halde yorumlanıyordu.

Dumas oyun yazarken bir taraftan da tarihsel romanlarla ilgilenmeye başladı ve başta Auguste Maquet olmak suretiyle başka sanatçılarla beraber çalıştı. Bu yapıtlarda, olayların akla ve tarihsel gerçeklere uygun olmasına çoğu zaman itina gösterilmiyor ve kişilerin psikolojisi kafi halde yansıtılarnıyordu.

Dumas’nın temel kaygısı , renkli bir tarihsel fonda, çoğu zaman 16. ve 17. yüzyılda geçen heyecanlı bir öykü yaratmaktı. Dumas başarı kazandıkça kenidini pahalı zevklere verdi ve borçlarını ödeyebilmek için daha kısa sürede daha fazlaca yazmaya başladı.

Bununla birlikte gazetecilik yapmış olup seyahat kitapları yazarak da para kazanmaya çalıştı fakat başarıya ulaşmış olamadı.

Üç Silahşörler’in Türkçede birçok kısaltılmış baskısı yapılmış oldu. Tam metni ise ilk kez 1972’de üç cilt olarak yayımlandı.

Dumas’nın Türkçede piyasaya çıkan diğer tanınmış yapıtları,

  • Üç Silahşörler’in devamı niteliğindeki Vingt ans apres (1845; Yirmi Yıl Sonrasında, 2 cilt),
  • Dix ans plus tard ou le vicomte de Bragelonne ( 1848-50; Demir Maske) ve
  • La Tulipe noire(1850; Kara Lale) dır.

Oyunlarından ikisi Mınakyan Tiyatrosu’nda oynandı. Meşhur oyunu Erkek oyuncu Kean’de Raşil Rıza ve Sadi Tek tiyatrolarında 1926-1944 içinde 8 kez sahnelendi.

Alexandre Dumas Pere Eseleri

  • III. Henri ve Sarayı (1829)
  • Napoléon Bonaparte (1831)
  • Üç Silahşörler (1844)
  • Monte Kristo Kontu (1845)
  • Demir Maske (1848)
  • Siyah Lale (1850)
  • Anılar (1852-54)

(Oğul) Alexandre Dumas

Alexandre Dumas (d. 27 Temmuz 1824, Paris, Fransa – ö. 27 Kasım 1895, Marly-le-Roi, Fransa) Fransız oyun yazarı ve romancı.

Modern bir orunu ele alarak çözüm yollan öneren ve tezli oyun olarak malum orta derslik gerçekçi tiyatrosunun kuruculanndandır.

Alexandre Dumas’nın (Baba) evlilik dışı oğluydu. Babası benzer biçimde verimli ve yaratıcı bir yazar olmasına rağmen, ikisinin yapıtları fazlaca farklıdır.

Oğul Dumas, La Dame aux camelias (1848; Kamelyalı Hanım) adlı meşhur romanı sahneye konduğunda (1852) aslolan ilgi alanının tiyatro bulunduğunu anlamış oldu. Filme de alınan bu oyun, Giuseppe Verdi ‘nin ilk kez 1853’te sahnelenen La
Traviata operasına ve Sir Frederick Ashton’ın Marguerite and Armand (1963; Marguerite ve Armand) adlı balesine esin deposu olmuştur.

Dumas, tarihsel oyunlar ve romanlar yazan babasından ayrı bir yol tutarak oyunlarında yaşamış olduğu süreci ele aldı.
Yasak aşkların babasının yıkımına yol açmasına şahit olduğundan, ailenin ve evliliğin kutsallığı temasını işledi .

Mesela, 1855’te sahnelenen, Le Demi-Monde (Kibar Yosmalar) fahişelerin evlilik kurumu için oluşturduğu tehlikeyi ele alır.

Günümüz seyircileri Dumas’nın oyunlarını tumturaklı ve gereksiz konuşmalarla dolu
bulsa da, 19. yüzyıl sonlarının önde gelen eleştirmenleri bu ahlakçı oyunlardan övgüyle söz etmişlerdi.

Dumas 1875’te Academie Française üyeliğine seçildi.

En garip oyunlan Le Fils naturel (1858; Evlilik Dışı Çocuk) ve babasının kişiliğini yorumladığı Un Pere prodigue’dir (1859; Savurgan Bir Baba).

Oyunlarından;

  • La Question D’Argent (Para Meselesi) Teodor Kasap tarafınca 1875’te,
  • Francillon (Füruzan) Halit Ziya Uşaklıgil tarafınca uyarlanarak 1918’de,
  • La Dame aux camelias ise başta Mahmut Şevket Paşa ve Ahmed Mithat olmak suretiyle birçok yazar tarafınca Türkçeye çevrilerek sahnelenmiştir.

Dünya Edebiyatı

(Toplam: 1, Bugün: 1 )

Site Footer