Duygulu Anlatım Nedir? – Türk Dili ve Edebiyatı

 

DUYGULU ANLATIM

Çeşitli vurgulama özelliklerine başvurarak, ses tonunda yükselip alçalmalar yaparak konuşma seçimi daha fazlaca “akılcı ifade” yöntemleriydi.

Bir parçanın neşeli yada kederli, gülünç yada ağlatısal, keyifli yada mahzun oluşu ise hissi anlatımla belirtilir. Sadece, bu ifade biçimi çoğunlukla duygu kanalıyla elde edilirse de, düşüncenin oranı bulunduğunu da unutmamalıyız. Bu şekil anlatımda ruhsal yön daha ağır basmış olduğu için ‘duygulu ifade’ adı verilmiştir. Duygulu anlatımda, ton çeşitliliğinin ve sesin şiddetinin fazlaca büyük önemi bulunduğunu, metindeki anlamlı havayı böylelikle oluşturarak dinleyicileri etkileyebileceğimizi biliyoruz.

Hissî anlatımda tiz ya da pes tonları daha fazlaca, orta tonu ise daha azca kullanırız. Sözün temposundaki çabukluk duygulardaki canlılığı, taşkınlığı, sözün temposundaki yavaşlıksa duygulardaki ölgünlüğü, güçsüzlüğü anlatır. Hissî ifade için, “Kullanılan gidişat çoğu zaman konuşmacının içinden gelen duyguların derecesini açıklar.” diyebiliriz.

Akılcı anlatımda bilhassa bildirim ve sual cümlelerinde, ses bükümünü doğru kullanmak önemlidir. Hissî ifade ise, konuşanın cümlelerindeki duyuş özelliğine gore düzenlenen ses bükümüne uyar ve daha fazlaca ünlem duygusunu belirten cümlelerde kendini gösterir. Söyleyici, anlatmak istediği duygulara gore ses bükümünü verir. Şaşkınlık, öfke, hayranlık, şaşkınlık, gücenme, iğrenme, korku, cesaretsizlik benzer biçimde çeşitli duyguları anlatmak için kullanılan ünlem cümlesi, tamamlanmamış bir cümledir. Bu tip bir cümle daha fazlaca yükselen ses bükümüyle sonuçlanır. Sual cümlelerinde olduğu benzer biçimde arada sırada, alçalan ses bükümüyle sonuçlandığı da olur. Yükselen ses bükümü, duygulu anlatımda, pek canlı duyguları yada dışa yaralanan duyguları gösterir.

Örnek:
Şaşılacak şey! Mutluyum ben, mutlu!
Â-—â
Alçalan ses bükümü, dışa pek vurulmak istenmeyen duyguları gösterir. Bu duygular pek şiddetli değildir. Cesaret kırklığını, gerçek acıyı meydana çıkarır, umutsuzlukları ortaya çıkarır, umutsuzlukları ifade eder.

Örnek:
Ne ayıp şey! Ne korkulu şey!
—â —â

ALIŞTIRMA-1

Aşağıdaki alıştırmaları ilkin tekdüze bir sesle, tonlamasız bir şekilde, sonrasında da her cümlenin içinde ne olduğu duygulu ve çoşkulu anlamı vermeye emek vererek açıklayın:

  • Güzel bir gece.
  • Ne güzel gözleri var!
  • Ben bu yüzü nerde gördüğümü bir hatırlayabilsem.
  • Onunla ilk kez nerede karşılaştığımızı hatırlayabilsem.
  • Tekrar açıklayın; fakat söylerken de gülümseyin.
  • Bir kez daha mesele; fakat sorarken suratınızı asmayın.
  • Ne? Sen kendini şık giyimli sanıyorsun o şekilde mi?
  • Bu şekilde bir hileye başvuracak kadar alçalacağın asla aklıma gelmezdi.
  • Onun bu kadar bayağı, bu şekilde adi yollarla karşısındakini susturmaya çalışacağını asla düşünmemiştim.
  • Hep birlikte plaja gideceğiz, denize gireceğiz, gülüp oynayacağız.
  • Beraber pikniğe gideceğiz, oynayacağız, güzel bigün geçireceğiz.
  • Fazlaca üzüldüm; tiyatroda bu gece için tek bir yer bile kalmamış. Ben de konsere bilet aldım. Başka ne yapabilirdim?
  • Çek git buradan, cehenneme kadar yolun var.
  • Tekrar yüzünü görmek istemiyorum senin. Defol karşımdan!
  • Dikkat et, karşıdan iki otomobil geliyor, çarpmayasın!
  • Parlak zeka bir yumurcak değil mi? Hem de daha beş yaşlarında.
  • Becerikli ve akıllı değil mi? Üstelik on ikisinde.
  • Uğraşmanın hiçbir yararı yok; ben bittim, tükendim artık.
  • Senin benzer biçimde iyi yürekli bir insan dünyaya gelmemiştir daha.
  • Bu aşama iyi bir insanı ömrümde görmedim.
  • Seninle övünüyoruz, hepimizin yüzünü ağarttın.
  • İşlerim o denli birikti ki, başımı kaşıyacak vaktim yok. Gene de şikâyetçi değilim.
  • Onunla övünüyoruz; doğrusu fazlaca büyük bir başarı kazanmıştır.

ALIŞTIRMA-2

‘Hissî ifade’ı daha iyi kavrayabilmek için, sesin bükümündeki değişmeleri göz önünde tutarak çeşitli denemeler yapabi liriz. ‘Hava güzel’ cümlesini ele alalım. Bu yalnız bir gözlemdir. Hâlbuki havanın güzel olmasından duyduğumuz hayranlığı anlatmak için söylediğimiz ‘Hava ne güzel!’ cümlesinde, sesin bükümü birincisinden fazlaca farklıdır. Bu örnekten yola çıkarak, birbirinden azca değişik cümleler kurarak aynı mevzu üstünde çeşitli duyguları anlatabiliriz:

Şüpheli: Eh! Bir ihtimal hava güzelleşir.

Nüktedan: Evet, hava güzel; fakat ördekler için.

Münakaşacı: Hava güzel diyorsun demek? Pek iyimsersiniz doğrusu.

Kızgın: Hava güzel; fakat biz dört duvar içinde kapalıyız.

Şefkâtli: Hava güzel. Canım benim sokağa çıkalım. Hava alırsan iyi-leşirsin.

Acıklı: Hava güzel; fakat kederimi artırmaktan başka işe yaramıyor.

Açığa vurma: Nasıl yapsak, bahsi ben kaybettim: Hava güzelleşti.

Öfkeli: Offf! Hava bozdu.

Sırrı ER, Temel Konuşma Teknikleri.

(Toplam: 1, Bugün: 1 )

Leave a reply:

Site Footer