Frida Kahlo Aşk ve Acı Özeti, Konusu ve Karakterleri

Frida Kahlo Aşk ve Acı – Rauda Jamis

Tür:Yaşam Öyküsü
Yazar:Rauda Jamis
Yayınlanma Zamanı:2000
Yayınevi:Everest Yayınları
Karakterler

Frida Kahlo: Meksika tarihinin en mühim sanatçılarından kabul edilen ve bununla beraber tüm dünyada tanınan bir isim. 20. yüzyılda yapmış olduğu resimlerle geniş bir fanatik kitlesine haiz olan ressam, yaşam hikâyesi ve yaşadıklarıyla da herkesi etkilemiştir.

Mevzusu

Frida Kaholo’nun yaşamı süresince yaşadıklarını anlatılırken, öteki taraftan bir karı olarak yaşamış olduğu dönem üstündeki etkilerini mevzu ediniyor.

Frida Kahlo Aşk ve Acı Özeti

Kitap süresince anladığım kadarıyla Frida bir aşk hanımı,  Aslen o âşık bir insandır. Hastalıklarla savaşım etmiş olduğu için bence en büyük maneviyatı aşka verir. O da Diego’ya hakkaten âşık değildir fakat ona oldukça anlam yükler. Diego’yu her şeyi olarak görür. Bence insan âşık olduğundan değil her şey olarak görmüş olduğu şeylerden vazgeçemez. Diego Frida ile iki kez evlenir ve birlikteliği süresince Frida’yı aldatmadığı hanım kalmaz. Frida bunu bilir ve kabul eder. Kendi içimde onlara soruyorum, niçin Frida’nın kendine saygısı yoktu? Sen ve öteki hanımlarla birlikteyken ve tüm evliliğini aynen bu şekilde geçirmişken niçin tüm bunlarla yetinesin ki? Ve sen Diego, yanında olmadığın model hanım yok ve hayatında her hanımla beraber oldun fakat niçin Frida’dan vazgeçmedin? Ek olarak niçin boşanıp ikinci kez evlenmek için peşinden koştun? Aralarındaki bağlantının ne işe yaradığını anlak oldukça zor. İnsan oldukça mutlu olunca her şeye razı oluyor evet. Fakat sevginin, değerin, sevginin, saygının karşılığı var ise rıza göstermelidir. Bunlara bir yanıt yoksa kişinin rıza gösterdiği her şey, kendine olan saygısını tamamen yitirmiş anlamına gelir. Bir taraftan da merak ediyor, öteki taraftan Diego olmasa bile Frida böylesine yaratıcı eserler ortaya koyabilir miydi? İnsanlara üretkenlik kazandıran yoğun duygular devamlı olmuştur. Duygu üzüntü, luk, nefret, mutluluk tek başına kafi değildir. Duygu devamlı yoğun olduğunda, devamlı alternatif bir üretkenlik vardır. Senelerce hem vücut ağrısını, hem hastalığı hem de aşk acısını bir arada yaşamıştır.

Frida Kahlo Aşk ve Acı – Kitap Açıklaması

20. yüzyılın popüler ikonlarından ressam, devrimci ve feminist Frida Kahlo’nun eserleri sürrealist olarak tanımlansa da kendisi bu tanımı, “Ben sürrealist bir ressam değilim. Asla hayallerimi resimlemedim. Yalnızca kendi gerçeğimi resimledim” diyerek reddetti. Sanat tarihinde ilk kez bir karı, yalınlığı ve sakinliği acımasız denebilecek bir içtenlik ve “rahatsız edicilik”le  dile getirdi.

Tablolarının birçoğunda kendi yüzünden yola çıkan Frida’nın yaşamöyküsü bizlere, Carol Hanisch’in kült olmuş “kişisel olan politiktir” mottosunun ne demek bulunduğunu anlatır. Zira o ruhunu katmış olduğu Meksika devrimini doğum günü duyuru eden bir marjinal, asla doğmamış oğluna isim koyup onunla düşlerinde konuşan bir hayalperest, aldatılan hanım imajına da topluma direndiği benzer biçimde direnen bir savaşçı,  tekerlekli sandalyeye mahkûm olduğunda bile ne sanatından ne de hayatından vazgeçmiş, tersine onları daha da yüceltmiş mukaddes bir mücadeleci ve Diego Rivera ile yaşamış olduğu aşkta, “senin sevmediklerini de sevdim ben” diyen taraftır.

Durmaksızın ötekileştirilen hayatında kaderine razı olmayı değil, efsaneleşmiş olmayı seçen Frida, ölümü de yaşamı benzer biçimde başlangıcında çiçeklerle ve her zamanki güzelliğiyle karşılamıştır.

“Bir ressam olarak Frida, Diego’ya hiçbir şey borçlu değildi, doğrusu Diego hiçbir süre onun hocası olmadı, asla bir resmini düzeltmedi demek isterim. Hatta pek oldukça mevzuda tersi geçerliydi, şundan dolayı Frida’nın onun üstünde ahlaksal ve sanatla alakalı olarak kuvvetli bir otoritesi vardı.”

-Alejandro Gomez-

(Toplam: 3, Bugün: 1 )

Leave a reply:

Site Footer