Halim Yağcıoğlu – Türk Dili ve Edebiyatı

Halim Yağcıoğlu (D: 1918, İstanbul – Ö: 1 Kasım 2008, Ankara) Ozan, yazar.

Halim Yağcıoğlu

Halim Yağcıoğlu 1919’da İzmir’de dünyaya geldi. İstanbul Adam Lisesi’ni, Ankara Gazi Eğitim Enstitüsü Edebiyat Kısmı’nü tamamladı.

Çeşitli il ve ilçelerde Türkçe ve edebiyat öğretmenliği yapmış oldu.

Ankara’da Kütüphaneler Genel Müdürlüğü’nde işyar olarak çalıştı.

Başlangıçta hece ölçüsüyle yazdı, sonradan yeni şiirin olanaklarından yararlanarak toplumcu şiire yöneldi.

Halim Yağcıoğlu’nun Eserleri:

Şiir:

  • Kasım Rüzgârı (Yeni Ufuklar / İstanbul 1955)
  • Burası Sınır Şehri Gaziantep (Gaziyurt Matbaası / Gaziantep 1958)
  • Beyaz Güller (Hür / İstanbul 1964)
  • Destan Türk (Türkiye Kemalist Yazarlar ve Sanatçılar Derneği / Ankara 1973)
  • Altın Günlerin Eşiğinde (Yeditepe Yayınları / İstanbul 1976)
  • Mustafa Kemal Atatürk’ten Son Mektup (Türkiye Kemalist Yazarlar ve Sanatçılar Derneği / Ankara 1985).

Hikâye:

  • Anzelha Seçilmiş Hikâyeler (Dergisi Yayınları / Ankara 1955)

Masal:

  • Takla Göz Takla Kulak (Varlık Yayınları / İstanbul 1962)

Tiyatro:

  • Afyon Yalayan Çocuk (Süleyman Günyüz’le beraber) (Itimat Matbaası / Ankara 1965)

Antoloji:

  • Öğretmen Şiirleri Antolojisi (Itimat Matbaası / Ankara 1965)
  • Türk Hanım Şairleri Antolojisi (Gündüz / Ankara 1966).

Halim Yağcıoğlu’nun Şiirlerinden Örnekler

ATATÜRK’TEN SON MEKTUP

Siz beni hala anlayamadınız
Ve anlamayacaksınız çağlarca da
Hep tutturmuş “Yıl 1919 Mayısın 19u” diyorsunuz
Ve eskimiş sözlerle beni övüyor, övüyorsunuz
Mustafa Kemal’i idrak etmek bu değil.

Mustafa Kemal ülküsü bir tek söz değil.
Bırakın o altın yaprağı artik
Bırakın rahat etsin anılarda şehitler
Siz bana neler yaptınız ondan haber verin
Hakkından gelebildiniz mi yokluğun, sefaletin?
Mustafa Kemal’i idrak etmek yerinde saymak değil
Mustafa Kemal ülküsü bir tek söz değil.

Bana muştular getirin tekrar
Çağdaş uluslara eşit yeni buluşlardan
Kuru söz değil iş isterim sizden anladınız mı?
Uzaya Türk adını Mustafa Kemal Atatürk kapsülleriyle yazdınız mı?
Mustafa Kemal’i idrak etmek avunma değil
Mustafa Kemal ülküsü bir tek söz değil.

Hala o acıklı ağıtlar dudaklarınızda
Hala oturmuş bana On Kasımlarda ağlıyorsunuz
Uyanın artık diyorum, uyanın, uyanın!
Uluslar fethine çıkıyor uzak dünyaların
Mustafa Kemal’i idrak etmek göz boyamak değil!

Mustafa Kemal ülküsü bir tek söz değil.
Beni seviyorsanız eğer ve anlıyorsanız
Laboratuvarlarda sabahlayın, kahvelerde değil
Bilim ağartsın saçlarınızı, kitaplar
Sadece bu şekilde aydınlanır o sonsuz karanlıklar
Mustafa Kemal’i idrak etmek ağlamak değil
Mustafa Kemal ülküsü bir tek söz değil.

Demokrasiyi getirmişim size özgürlüğü
Görüyorum ki hala aynı yerdesiniz asla ilerlememiş
Birbirinize düşmüşsünüz halka eğilmek dururken
Hani köylerde ışık, hani bolluk, hani kaygısız gülen?
Mustafa Kemal’i idrak etmek itişmek değil
Mustafa Kemal ülküsü bir tek söz değil.

Arayi kapatmanızı isterim çağdaş uluslarla
Bilime, sanata varılmaz rezil dalkavuklarla
Bu vatan, bu canım vatan sizden çalışmak ister
Paydos övünmeye, paydos avunmaya, yeter yeter
Mustafa Kemal’i idrak etmek aldatmak değil
Mustafa Kemal ülküsü bir tek söz değil.

TRAHOM

Ne güzel düşünmüş yaradan
Baş demiş yusyuvarlak
Göz demiş kara yeşil ak
Hürriyetlere oluşturulan
İki pencere parlak

Bu dünya görmek içindir lo
Sevmek içindir
Fakat senin gözlerin lo
Fakat senin gözlerin
Yalnız iki delik
Ağlatır beni hüznün
Bu kan
Bu irin
Bu pislik

AÇIKLAMA

Tüm çirkinliğim yüzümden yanadır
Ezildim bu biçimsiz bedeni taşımaktan
Bıktım kaçarak yaşamaktan
Katilim aynalardır

Ben aşk için yaratılmış insan
Ben tüm güzellere vurgun
Paramparçayım bitkin
Yan zavallı kalbim yan

Bir söz bilirim
İki hecelidir -çirkin
Vurdu beni en ince yerimden
Eridim insanların merhametinden
Tüm güzellere karşı duyduğum kin

(Toplam: 1, Bugün: 1 )

Site Footer