Kafes Özeti, Konusu ve Karakterleri

Kafes – Josh Malerman

Tür:Korku – Gerilim
Yazar:Josh Malerman
Yayınlanma Zamanı:2014
Yayınevi: İthaki Yayınları
Karakterler

Malorie: Kitap, Malorie’nin bakış açısından anlatılıyor. Kendisini ve görünmeyen bir tehdit olarak görmüş olduğu şeyden kendisi ve çocuklarını uzaklaştırmak isteyen bir bayan.

Mevzusu

Kitap, görünmeyen bir düşmanın potansiyel tehdidine karşın kendisini ve çocuklarını güvenli bir yere götürmenin bir yolunu bulması ihtiyaç duyulan bir bayanı mevzu alıyor.

Hikâye kısmen geri dönüşlerle anlatılıyor ve üç süre diliminde geçiyor.

Kitap, Malorie’nin evlatları ve kendisi için yeni bir hayata adım atmasıyla başlıyor.

Kitap, insanların iyi mi bakıp kafalarını yediklerini ve kendilerini öldürdüklerini ve Malorie’nin bu ortamda hayatta kalma mücadelesini konu alıyor.

Kafes Özeti

Her şey Malorie’nin kız kardeşiyle beraber yeni bir mahalleye, yeni bir eve taşınmasıyla adım atar. Shannon’ın saldırılarla ilgili endişesinin gerçek olduğu, saldırıların ABD’ya sıçramasıyla ortaya çıkar. Malorie bunun abartılı bir kaygı bulunduğunu düşünür bundan dolayı hayatında daha büyük bir kaygı vardır. Hamile olabilir. Evden eczaneye giderken dışarıdaki kargaşayı anlamış olur. Dışarıda bir şey var ve insanoğlu bundan korkuyor. Malorie ve Shannon olayların ciddiyetini anladıktan sonrasında kendilerini dışarıdakilerden korumak için evin tüm pencerelerini kapatırlar ve dışarıda kalmaya başlarlar. Televizyonda işler kötüye gidiyor. Toplumsal medyada insanların kendilerini öldürmüş olduğu haberleri yükselmeye başlıyor. Aileleri ile iletişimleri 3 ay bozulmasa da 3 ayın sonunda iletişimleri kopuyor. Malorie tv izlerken yukarıdaki sesleri duyar ve kardeşine seslenir. Yanıt gelmeyince üst kata çıkar ve kardeşinin dışarıya bakıp kendini öldürdüğünü görür. Bu noktadan sonrasında dışarıya inanmaya adım atar ve çocuğunun güvenliği için gazetede görmüş olduğu güvenli eve gider.

Tom, Don, Jules, Felix ve Cheryl’den oluşan beş kişilik gruba katılır. Grup ilk başta hamile olduğundan birazcık sıkıntılı görünse de gruba katılır ve o evde yaşamaya adım atar. Evde meydana getirecek pek bir şey olmadığı için her şeyi sırayla yapıyorlar. Kuyudan su çekmek, kovayı boşaltmak, yiyecek saymak, yiyecek hazırlamak, temizlik yapmak benzer biçimde işler yaparlar. Tom’un evin görünmez lideri bulunduğunu derhal anlamış olur. Tom ona evin gerçek sahibi George’tan bahseder. Bu evi baştan sona kendisinin yaptığını, onları eve götürdüğünü, dışarıda ne işe yaradığını merak ettiğini ve merakına yenik düştüğünü anlatır. Dışarıda ne var ise kamerada bile öldürüyor. Birkaç hafta sonrasında evin kapısı ansızın çalar. Açılıp açılmaması mevzusunda gene ikiye ayrılır. Olympia isminde hamile bir bayan, Don karşı çıksa da oylama yapılarak eve dâhil edilir. Tom ve Jules, evindeki erzak tükenmeye başlayınca dışarı çıkmaya karar verirler. 12 saat vaadiyle evden çıkıyorlar. 12 saat sonrasında Don geri dönemeyeceklerini ve kendi imkânlarıyla yiyecek yemeleri icap ettiğini anlatmaya adım atar. Kapı çalınmasaydı, Felix ve Don şiddetli bir kavgaya tutuşacaklardı. Tom ve Jules iki Siberian Huskies ile dönerler. Gecenin bir yarısı kapı çalındığında, Malorie kararından kısa süre sonrasında pişman olacağını beklemiyordu. Eve Gary isminde bir adamı almaya karar vermişlerdi. Gary, deli ev arkadaşlarından kaçıp güvenli eve gelir. Hikâyesini anlattığı anda arkadaşlarının davranışlarının değiştiğini fark eden Malorie, ayrılacaklarını bilir. Eve bir evrak çantasıyla gelen ve onu asla bırakmayan Gary, Malorie’de kuşku uyandırır. Malorie meraktan çantada bir günlük bulur. Ev dostlarını da bu mevzuda bilgilendirir. Bunun deli arkadaşının günlüğü bulunduğunu söyleyen Gary, gene oy vererek evden ayrılır. Don susar ve kendini kilere kilitler.

Doğum zamanı vardığında evin en güvenli yeri olan çatı katını ayarlar. Olympia ve Malorie’nin asla düşünmedikleri bir şey olur. İkisi de aynı anda doğar. Evindeki tüm karmaşanın ortasında, Don’un uzun süredir saklamış olduğu bir sır gün ışığına çıkar. Don, Gary’yi mahzene saklamıştır. Don, doğumun karmaşasından yararlanarak evin tüm perdelerini indirmiştir. Evindeki hepimiz sinirlenirken, Gary doğum meydana getiren hanımefendilerin içinde tavan arasına çıktı ve Malorie o an her şeyi anlamış olur. Evindeki hepimiz kendini öldürürken, Malorie gözlerini kapattır ve yeni doğan bebeklerin gözlerini bağlayarak onları korur. Olympia o şeyi görmüş oldu ve kendini asar. Telefon çalmaya başladığında, Malorie tüm arkadaşlarının arasından telefona uzanır ve yeni bir hayata adım atmak için telefonu eline alır. Telefondaki adam suyu, yemeği, güvenliği olan bir yerden bahseder. Malorie’nin onlara ulaşmak için tek yapması ihtiyaç duyulan bir dere gezisi olur. Bu dere yolculuğunu yapmak için tam 4 yıl beklemiştir. Oğlan ve Kız adını verdiği evlatları ile tehlikeli bir dere yolculuğuna çıkar. Yolda birkaç kaza geçirir. Kurtların saldırısıyla kanlar içinde kalır. Bir deli insanla tanışır. Evlatlarının güvenliği için dere yolculuğunu tamamlamak zorunda kalır. Onları iyi eğittir. Sesleri dinlemelerini söyler. Birçoğu kör olan topluluğa katılmak için fazlaca uzun süre kürek çekti ve yeni evlerine ulaşır. Kızı Olympia ve oğlu Tom ile beraber Jane Tucker Körler Okulu’ndaki güvenli evlerine varırlar.

Kafes – Kitap Açıklaması

2014’ün en fazlaca ses getiren, haftalarca kendi türünde Amazon’da 1 numarada kalan, 16 ülkeye satılan ve Universal Studios’un film haklarını almış olduğu Kafes, şimdi Türkçe çevirisiyle raflarda!

Ödüller

  • This Is Horror Ödülü – En İyi Roman
  • Michigan Notable Book Ödülü
  • Bram Stoker Ödülü – En İyi İlk Roman Finalisti
  • Goodreads En İyi Korku Romanı Finalisti
  • James Herbert Korku Ödülü Finalisti
  • Shirley Jackson Korku Ödülleri Finalisti

“Bir oturuşta ve parmakların arasındaki çıtırtılar hissedilerek okunması ihtiyaç duyulan bir kitap. Buna benzer bir korku öyküsü şimdiye kadar asla anlatılmadı. Josh Malerman bu işi biliyor.”

-Hugh Howey-

“Oldukca iyi, fazlaca başarı göstermiş ve direkt yazılmış büyük bir takdirle okuduğum çarpıcı bir roman. Josh Malerman, işini süratli konuşan ve ne yaptığını bilen bir meleğin edasıyla yapıyor.”

-Peter Straub-

“Tüyler ürperten bir ilk kitap. Malerman okuyucuyu soğukkanlı ve acımasız anlatımıyla diken üstünde tutuyor. Hitchcock’un Kuşlar’ı, Stephen King’in en iyi işleri ve Jonathan Caroll’la karşılaştırılmayı hak eden sarsıcı bir serüven.”

-Kirkus Reviews-

“Stephen King fanatikleri bayılacak.”

-Publishers Weekly-

Dışarıda bir şey var…

Görülmemesi ihtiyaç duyulan korkulu bir şey… Ona atılan bir bakış kişiyi ölümcül bir deliliğe sürüklüyor. Ne işe yaradığını ve nereden geldiğini ise kimse bilmiyor.

Malorie ve iki evladı, olayların başlangıcından beş yıl sonrasında hayatta kalmayı beceren bir avuç insan arasındaydı. Nehrin kenarındaki terk edilmiş bir evde çocuklarıyla yaşayan Malorie, ailesinin güvende olabileceği bir yere gitmenin hayalini kuruyordu. Fakat onları bekleyen seyahat tehlikelerle doluydu. Tek bir yanlış hamle ölümlerine yol açabilirdi. Ve onları takip eden bir şey vardı.

Bu bilinmeyene doğru gözbağının karanlığında yapmış olduğu yolculukta Malorie sık sık geçmişi hatırlıyordu. Kim bilir tehlikenin karşısında bir araya gelmiş olarak hayatta kalmaya çalışan, kendisini de aralarına kabul ederek onu da kurtaran ev arkadaşları teker teker aklına geliyordu: Bir zamanlar yabancı olan bir grup insanoğlunun birer birer kapısını çaldırmış olduğu evde kurmuş oldukları ortak yaşam… Sadece sağ kalan ve kapılarını çalan insanoğlu arttıkça ortaya yüzleşmeleri ihtiyaç duyulan bir sual çıkmıştı: Her insanın ansızın delirdiği bir dünyada kime güvenilebilirdi?

(Toplam: 1, Bugün: 1 )

Leave a reply:

Site Footer