Murat Terlemez Sözleri ve Alıntıları

Murat Terlemez Sözleri

Sadakat gri değil, siyah ya da beyaz. Ya tamamen sadıksın ya da hiç değilsin.

Kendimi dudaklarındaki çizgiye kadar çitle çevrilmiş, ayva ağaçlarıyla etraflandırılmış bir bahçede gibi hissediyordum.

Senin mutlu olman için son kalp atışında bile yanında olacağım, bu bozgun çağda.

Sana her geçen zaman daha çok alışıyorum Frau. Uzun yıllar boyunca seninle uyanma düşüncesi yüreğimi ısıtıyor.

Eğer kendi kendinize inanıyorsanız, diğer kimseler de size inanacaktır.

Tam aşkını bulduğun an yaşamayı ihmal etme. Korkma onu yaşamaktan.

Bazı insanlar alçakgönüllüdür. Bazıları ise alçak olmaya gönüllüdür.

Olmuyorsa zorlamanın anlamı yok derler. Ama söz geçirebilir misin yüreğine?

Ruhum bedenimden ince ince sızıyor. Maviliklerin üzerinde yüzen bulutlara buhar oluyordu. Ama bir daha yağmamak üzere…

Gerçekten Aziz Vitus’ un gazabı mıydı Frau’ya gelen musallat, yoksa Aziz Vitus ile salgına bulunan çare miydi bu çılgın hareketli ruhları temizleyen?

Güzel bir sevginin içinde olmak için, kusursuz aramakla değil kusurları hoş görmeyi öğrenmekle başlaman lazım.

Gözleri, cennetteki tüm çiçekleri barındırdığından kendimi bu bahçenin çevresinden çıkartamıyor, kıyısında köşesinde dahi gezintiyi aksatmak istemiyordum.

Kimse kimsenin sahibi ve kölesi değildir. Sevgini, saygınla birleştirecek, sende olanı emanet göreceksin.

Mutluluk belki de ne denizlerin maviliği kadar uçsuz bucaksız, ne de bulutların maviliği kadar yüksek bir şeydi.

Senin gözlerinde kaybolduğum o bahçedeki çiçekler gibi olmasa da, Bir gün bahçesinde açan bu kırmızı laleyi getirdim sana…

Alınganlık, kaçan bir trenin arkasından bakakalmaktır.

Hayata pozitif bakan ve fırsatları gören bir insan sorunları dağa çıkarmaz, aksine dağdan indirir.

Ruhunun ele geçirilebileceğini düşünenler tehlike altında olur.

Ben ölene kadar yanında olacağım.  Bunun sözünü veriyorum.  Ben varken kimse bizim mutluluğumuza engel olamayacak!

Kocasına verdiği söze olan sadakatsizliğini, yüreğindeki kavurucu sıcaklık ile derinden hissetmeye başlıyordu.

Sana her geçen zaman daha çok alışıyorum Frau. Uzun yıllar boyunca seninle uyanma düşüncesi yüreğimi ısıtıyor.

Murat Terlemez Alıntıları

Frau

Hangi çağda olursa olsun, kadına biçilen rol değişmedi, Namus her daim kadın üzerinden kendine yer buldu, hiç bir zaman kendi olamadı.

Ruhunun ele geçirilebileceğini düşünenler tehlike altında olur…

Hep sana sarıldım, sana tutundum. Şimdi de sana tutulmak istiyorum.

Bu bedenim ya toprak olursa! Hem de Herr’i dinlememe in azabıyla! Üstelik onu çok seviyorken yalnız bırakmam beni fazlasıyla kahreder.

Frau ve Herr gözleri yaşlı evlerine bakıyor, mutlu, güzel günlere dalıp gidiyorlardı…

Dil-Küşa

Bazı geçmişlere geç kalınır, geçmişin sükûta uğradıkça.

İki kadim dost onlar. Ufacık bir dalgada sandalları alabora olmaz, olamaz.

Kitapları yüreğine yaklaştırıyor, orada sımsıkı sarmalıyordu.

Gözleri, cennetteki tüm çiçekleri barındırdığından kendimi bu bahçenin çevresinden çıkartamıyor, kıyısında köşesinde dahi gezintiyi aksatmak istemiyordum.

Herkesin penceresi tıpkı kalbi gibi. Kiminin ki öfke, kavga, kin, nefret. Kiminin ki dört mevsim bahar, aşk, sevgi, şefkat, merhamet.

Sen Bir Şey Değil Her Bir Şeysin

Hayata pozitif bakan ve fırsatları gören bir insan sorunları dağa çıkarmaz, aksine dağdan indirir.

Sahi aşk neydi? Bir bakış, önemsenme, sevilme miydi? Ya da bir hareket, bir duruş muydu?

Biliyor musun? Birbirine veya bir şeye tüm kalbiyle bağlı insanlar en mutlu insanlardır.

Sen kalbinin saflığına tutunmaya devam et. Çünkü onlar bilmiyorlar, saf olmanın dünyanın en güzel şey olduğunu!

Mutsuz evliliklerin mutlu evliliklere, boşanmaların mutlu yuvalara, sevgisizliğin aşka evrilmesi ümidiyle…

Güven dağ gibidir. Kendini o dağın gölgesine dahi bıraksan kendini güvende hissedersin.

Aşk, yaşamının her bir karesine onu yerleştirmektir. Ağacın yapraklarının dökülmesiyle, filizlenmesi arasındaki mesafedir. Güneşin batmasının, tekrar doğacağına işaretidir aşk.

(Toplam: 12, Bugün: 1 )

Leave a reply:

Site Footer