Rus Edebiyatı ve Özellikleri | Türk Dili ve Edebiyatı

Rus Edebiyatı

ALEKSANDRE PUŞKİN (1799 – 1837)

Aleksandr Puşkin, Çağıl Rus edebiyatının kurucusu sayılır. Yapıtlarında Rus toplumunun toplumsal özelliklerini yansıtan tipler oluşturmakla Rus edebiyatında ulusal ve gerçekçi çığırın öncüsü olmuştur. Şiirlerinde romantizmin izleri görülür. İlk şiirleri toplumsal içerikli eleştiri niteliğindedir. İsyankâr şiirleri dolayısıyla sürgün cezasına çarptırılmıştır. Sürgündeki üç yıl içinde şiir yazmaya devam etmiş, “Yevgeniy Onegin” adlı şiir-romanının ilk bölümlerini kaleme almıştır. “Boris Godunov” adlı oyununun sahnelenmesi yasaklanmıştır. 18. yüzyılın ikinci yansında Rusya’yı tehdit eden Kazak ve köylü isyanlarını anlattığı “Yüzbaşının Kızı” adlı romanı en yetkin yapıtıdır.

Eserleri:

  • Yüzbaşının Kızı: Roman
  • Yevgeniy Onegin: Şiir-roman
  • Maça Kızı: Öykü
  • Çingeneler: Şiir
  • Boris Godunov: Oyun

GOGOL (1809-1852)

Gogol, Realizmin tesirinde yapıtlar ortaya koymuştur. Mizahi yönü ağır basan bir üslubu vardır. “Müfettiş” adlı oyunu ve “Palto” adlı öyküsündeki, Rusya’nın siyasal ve toplumsal problemlerine yönelik eleştirileri büyük bir övgü toplamıştır. “Ölü Canlar” adlı romanında, kapitalizme geçiş sürecindeki Rusya’da, çürümekte olan, köhneleşmiş toprak köleliği sisteminin insan onuruna aykırılığını gözler önüne sermiştir.

Eserleri:

  • Ölü Canlar, Taraş Bulba: Roman.
  • Müfettiş: Oyun.
  • Palto: Öykü.

TURGENYEV (1818-1883)

Turgenyev, Gerçekçi Rus romancılığının kurucularındandır. Romanları, Rus aydın ve yazarları tarafınca sert bir halde eleştirilmiştir. Romanlarında güncel ve toplumsal vakaları dile getirmiştir. En tanınmış ve yetkin yapıtı “Babalar ve Oğullar” adlı romanını, gericiliği temsil eden liberal soylularla, ilericiliği temsil eden demokrat aydınlar arasındaki görüş ayrılığını ve savaşını göstermek için yazmıştır.

Eserleri: Babalar ve Oğullar, Rudin, Duman: Roman.

ANTON ÇEHOV (1860-1904)

Anton Çehov, Durum anlatımına dayanan, “Çehov seçimi“, çağıl öykücülüğün kurucusudur. “Altı Numaralı Koğuş” adlı yapıtında özgürlükçü düşünceleri savunmuştur. Oyunlarında ihtilal öncesi umutsuzca yaşayan soyluların ve aydınların iç dünyasını başarıya ulaşmış bir halde yansıtmıştır. Tiyatro alanındaki ününü, yeni bir çığır açan “Martı” adlı oyunuyla kazanmıştır. Bu oyunu “Vanya Dayı“, “Üç Kız Kardeş” ve “Vişne Bahçesi” adlı oyunları izlemiştir.

Eserleri:

  • Martı, Vanya Dayı, Üç Kız Kardeş, Vişne Bahçesi: Oyun.
  • Köylüler, Altı Numaralı Koğuş, Hikâyeler: Öykü.

MAKSİM GORKİ (1868 – 1936)

Maksim Gorki, Toplumcu gerçekçi romanın öncülerindendir. Yapıtlarında, çocukluk ve gençlik yıllarında yaşamış olduğu acılan, Rusya’daki yoksulluk yıllarını anlatmıştır. İlk romanı “Foma“da sağlam bir vaka örgüsü kuramadığından ve yaşamın anlamı üstüne uzun tartışmalara girdiğinden, roman, başarısız sayılmıştır. 1906’da yazdığı ve Rus Devrimi’ne adamış olduğu “Ana” adlı romanı en başarıya ulaşmış yapıtıdır.

Eserleri:

  • Ana, Foma, Minik Burjuvalar: Roman.
  • İtalya Hikâyeleri: Öykü.

DOSTOYEVSKİ (1821 -1881)

Dostoyevski, Realizmin kuvvetli temsilcilerindendir. Dine ve geleneklere bağlı kalmış, yapıtlarında ruh tahlillerine yer vermiştir. Adını duyurduğu, ilk romanı “İnsancıklar” Rusya’nın toplumsal romanı sayılır. İkinci romanı “Diğeri” kafi ilgiyi görmemiş, ünü giderek kaybolmuştur. Ondan sonra yazdığı “Ev Sahibesi“, “Beyaz Geceler“, “Yufka Yürekli” adlı romanları beklenen ilgiyi görmemiştir. Genç liberallere katılmasıyla yaşamının akışı mühim seviyede değişmiş, ölüm cezasına çarptırılmış ve cezası sürgüne çevrilmiştir. Sürgünden sonrasında tekrardan yazmaya başlamış; “Karamazof Kardeşler“, “Ecinniler“, “Kabahat ve Ceza” şeklinde en meşhur yapıtlarını kaleme almıştır. Yapıtlarında, kuşakları rahatsız eden ahlaksal, dinsel, siyasal mevzuları çarpıcı bir söyleyişle dile getirmiştir.

Eserleri: İnsancıklar, Diğeri, Kabahat ve Ceza, Karamazof Kardeşler, Budala, Ezilenler, Beyaz Geceler, Ecinniler, Kumarbaz, Yeraltından Notlar, Ölüler Evinden Anılar: Roman.

» SUÇ VE CEZA (Kısa Özet) – Dostoyevski

Sefalet içinde yaşayan, üniversite ile ilişkisi kesilmiş genç Raskolnikov, kendince bir kuram geliştirir ve hem kendisinin hem de yakınlarının sıkıntısına aniden son vermek için, yaşamayı hak etmediğini düşündüğü, yaşlı, hastalıklı, insafsız, kaçık bir tefeci hanımı öldürmeye karar verir. Yazar, ilk bakışta bir polisiye romanını çağrıştıran bu metinde, insan ruhunu bir kez daha büyük bir imtihan ile karşı karşıya getirir. Bizce yaşamayı hak etmediğine inandığımız bir insanı, kendi açımızdan geçerli nedenlerle öldürmek, aklın gerekçeleri ile ruhun sesini susturmak mümkün müdür? Bir çıkış yolu arayan yalnız insanlann yolunu aydınlatmaya çalışan yazar, Raskolnikov’un işlediği suçun ardında, varoluşun derinliklerinde dolaştırır okuru.

TOLSTOY (1828 -1910)

Tolstoy, Gerçekçi edebiyatın en büyük temsilcilerinden olmasıyla birlikte, bir felsefeci ve bir eğitimci olarak da ün kazanmıştır. Bir oldukca Avrupa ülkesine geziler düzenleyerek o ülkelerin eğitim sistemlerini incelemiş, ülkesinde eğitim dergisi ve ders kitapları yayımlamıştır. Dünya edebiyatının başyapıtları içinde yer edinen “Cenk ve Sulh” ve “Anna Karenina” adlı romanlarını bu zamanda yazmıştır. Sanatta ahlakçı bir anlayışı savunmuş, yapıtlarını bu doğrultuda oluşturmuştur.

Eserleri:

  • Cenk ve Sulh, Anna Karenina, Diriliş, Hacı Murat, Kazaklar, İvan İlyiç’in Ölümü: roman.
  • İnsan Ne İle Yaşar, Halk İçin Hikâyeler, Efendi İle Uşak, Sivastopol Hikâyeleri: öykü.

» SAVAŞ VE BARIŞ – Tolstoy

Yazar, Çarlık Rusyası aristokrasisinin zaaf ve çelişkilerini, Rus halkının bakış açısından, ele alır. Savaşın yıkımlarını, asil sınıfın geçirdiği sarsıntıyla bağlantılı olarak sunarken, tarih-birey ilişkisinde (Nikolay Rostov – Nataşa – Sofia – Piyotr Bozukov – Prens Andrey), bireye hep acıların düştüğünü söyler. Muharebede da barışta da dürüstlüğü ilke edinmiş kahramanlar… Hep aykırı bir tıp olan Bozukov ve onun şahsında iyiliğin üstünlüğü… Hanımefendilerin genel konumları ye çıkar çevrelerinin ince hesaplan… “Kanlı sargılar içindeki tüm bu bozuk insan etleri…” sözüyle özetleyebileceğimiz ‘harp”, balolar, partilerle süslenen ‘sulh’.” Napolyon Savaşları esnasında yazılan roman, yaşanma sunulan bir destan olarak nitelendirilir. Romanda geniş bir süreçten bahsedilmesi, beş yüzü aşan kişiyi içermesi, öykünün dallanıp budaklanarak ilerlemesi romanı başyapıtlardan biri haline getirmiştir.

Not: Yazarlarla ilgili detaylı bilgilere yazar adı üstünden ulaşabilirsiniz.

(Toplam: 2, Bugün: 1 )

Leave a reply:

Site Footer