Bundan 74 bin yıl önce bir süper volkan patladı! Peki insanlar nasıl hayatta kaldı? ‘Memelileri avlamak yerine…’

Bilim adamları, Endonezya’nın Sumatra bölgesinde ortalama 74 bin yıl ilkin patlayan süper volkan Toba’nın yarattığı tahribatın boyutlarını on senelerdir tartışıyor.

Bazı araştırmacılar, milyonlarca yıl içinde gerçekleşen bu dev volkanik patlamanın Homo Sapiens’in varlığını tehdit eden feci bir volkanik kışı tetiklediğini öne sürüyor. Kimileri ise iklim üstündeki etkilerinin bölgelere gore büyük farklılıklar gösterdiğini ve insan evrimi üstünde o denli da ciddi bir görevi olmadığını söylüyor.

Nature dergisinde yayınlanan yeni araştırmaya göre bilim adamları Toba’da antik ok uçları ve fosilleşmiş hayvan kalıntılarıyla beraber gömülü ufak volkanik cam parçacıkları keşfetti. Ve bu da insanların patlamadan ilkin, patlama esnasında ve sonrasında orada bulunduğunu gösteriyor…

Bu bulgu, mega püskürmenin insanoğlu için neredeyse bir yok oluş olmadığını gösteren kanıtlara bir yenisini daha ekliyor. Daha da garip olanı, araştırmacılar insanların Etiyopya’nın ovalarında patlamayı takip eden aşırı kurak koşullarda beslenme düzenlerini değiştirdiğini keşfetti. Bilim adamlarına gore Shinfa Nehri kuruyup yerini sığ su çukurlarına bıraktığında kolayca avlanarak daha çok balık yediler.

Shinfa-Metema 1 arkeolojik alanında meydana getirilen kazılar, 74 bin yıl ilkin Toba süper volkan patlamasından sağ kurtulan bir insan popülasyonu bulunduğunu ortaya koyuyor. Fotoğraf: John Kappelman

Austin’deki Teksas Üniversitesi’nde insanbilim profesörü olan ve Shinfa-Metema 1 olarak adlandırılan bölgede yirmi yılı aşkın bir süre ilkin çalışmaya başlamış olan John W. Kappelman, “Karadaki memelileri avlamak yerine balık tutmak karışık bir davranış. Bu tür davranışsal esneklik günümüz çağdaş insanının ayırt edici özelliklerinden biri” diyor.

Emek harcama bununla beraber insanların Afrika’dan göç etmesiyle ilgili başat bir düşünceye de meydan okuyor. Zira uzmanlar uzun süredir insanların aşırı kurak iklimlerde hayatta kalamayacağını ve kıta süresince hareket etmeye devam etmek yerine daha yüksek rakımlara çekildiğini düşünüyordu.

Volkanik cam parçalarının gizemi

Kappelman ile beraber ABD’li ve Etiyopyalı öğrencilerden oluşan bir ekip, 2002 yılından bu yana Shinfa-Metema 1’de kazı yapıyor. Bu saha Etiyopya’nın alçak bölgelerinde, Sudan sınırına yakın bir yerde bulunuyor. Ekip hava kuru ve sıcak olduğunda çalışıyor. Burası her damla suyun kıymetli olduğu; yerdeki bazalt kayaların botların tabanını erittiği fazlaca sıcak bir yer.

Taş ok uçları, Shinfa-Metema 1 alanı çevresinde insanların yay ve ok kullandığına dair kanıtlar sunuyor. Fotoğraf: Mavi Nil Araştırma Projesi)

Araştırmacılar kazı alanında ok ucu bulunduğunu düşündükleri taş parçaları buldu. Bu da insanların yayla avlandıklarını gösteriyor. Ek olarak bölgeye yiyecek için taşındığı tahmin edilen fosilleşmiş kalıntılar ortaya çıkarıldı; bunlar içinde yaban domuzu, antilop, piton ve balık kalıntıları vardı.

Sadece bilim adamları senelerce arkeolojide sıkça karşılaşılan bir problemle boğuştu: Kazı alanının tarihlendirilmesi. Bu probleminin üstesinden geldiklerinde ise yumurtaların güvenilir karbon tarihleme aralığının ötesinde, 45 bin yıldan daha eski bulunduğunu gördüler. Başka bir tarihleme tekniği, devekuşu yumurtalarının (artı/eksi 4.700 yıl hata payıyla) 75 bin 700 yaşlarında bulunduğunu ortaya koyuyordu.

2018’de bir başka araştırmacı ekibi Cenup Afrika’daki iki arkeolojik alanı ‘kriptotefra’ adlı yeni bir teknik kullanarak tarihlendirdi. Tefra, volkanik bir patlamadan sonrasında yağan camsı katı maddelere verilen isim. Bunlar çıplak gözle görülemeyecek kadar ufak parçalar ve bundan dolayı ‘kripto’ kısaca gizli saklı olarak anılıyorlar. Doğrusu en azından ekip bu ufak parçaların jeokimyasal yapılarını araştırmak suretiyle bir yöntem geliştirene kadar öyleydi. Bu sayede hangi patlamada oluştukları tespit edildi. Cenup Afrika’daki mikro cam parçaları Toba’dan gelmişti ve bu o bölgedeki eski insanların bu felaketten kurtulduğunu gösteriyordu.

Arizona Eyalet Üniversitesi’nde antropolog olan Curtis Marean, “Tekniğin potansiyelini gösterebilecek bir alan aramaya başladım” diyor. O ve Kappelman güçlerini birleştirdiler ve sevindirici bir halde Etiyopya’daki Toba’ya kadar uzanan bir alanda mikroskobik parçalar buldular.

Çalışmada yer almayan Avustralya İnsan Evrimi Araştırma Merkezi Direktörü Michael Petraglia Washington Post’a yaptığı açıklamada araştırmanın ‘büyüleyici ve ikna edici’ bulunduğunu; insanların Toba’dan kurtulduğuna dair bulgulara bir yenisinin eklendiğini söylüyor ve şöyleki devam ediyor:

Sahada elde edilmiş bulgular Toba patlamasının niçin olduğu ‘volkanik kışın’ atalarımızı neredeyse yok oluşa sürüklediği yönündeki popüler görüşle çelişiyor. Tam aksine insan popülasyonlarının, 74 bin yıl önceki Toba volkanik süper patlamasının yol açmış olduğu çevresel zorlukların üstesinden gelebilecek kadar esnek bir uyarlama kabiliyetine haiz bulunduğunu gösteriyor.

Yeşil koridorlar vs Mavi yollar

Bölgenin geçmişi bulmacanın bir tek bir parçası. Bilim adamları ek olarak fosilleşmiş hayvan kalıntılarını ve devekuşu yumurtalarını kimyasal olarak çözümleme ederek bölgenin iyi mi bir yer bulunduğunu tekrardan kurguladı. Toba’dan sonrasında bölgenin aşırı derecede kuraklaştığını ve insanların beslenme biçiminin kara hayvanlarından uzaklaşarak balıklara doğru kaydığını tespit etti.

Davranışlardaki bu esneklik önemli, zira birçok uzman insanların bu kadar kurak koşullarda hayatta kalamayacağını ve bunun insanların Afrika’dan çıkışını etkilediğini öne sürüyordu. Son 100 bin yılda Afrika’yı pek fazlaca insan topluluğu terk etti. Bu insanların iyi mi gezi ettiğine dair bir kuram, çöl ortamlarında daha elverişli ‘yeşil koridorların’ açıldığı nemli dönemleri bekledikleri yönünde.

Sadece insanların kurak koşullara uyum sağlayabildiklerine ve hatta beslenme şekillerini değiştirerek çevrelerinden değişik şekillerde yararlanabildiğine dair kanıtlar, araştırmacıları alternatif bir rota üstünde düşünmeye yöneltti: Ya mevsimsel nehirler mavi yollar oluşturduysa? İnsanların bir su kaynağından diğerine taşındığı ve dere yolu süresince ilerlerken kaynaklarından faydalanmış olduğu bir su hattı.

Çalışmada yer almayan Aarhus Üniversitesi’nden yerbilimci Rachel Lupien hemen hemen ikna olmuş değil. Patlama sonrası bu bölgedeki geçici iklim ile insanların muhtemelen Afrika’yı terk ettikten binlerce yıl sonraki iklim içinde karşılaştırma yapmanın, iklimi ve yağışları yönlendiren birçok değişkeni göz ardı etmek olacağını söylüyor.

Petraglia ‘mavi yol’ fikrinin fazlaca garip bulunduğunu sadece Afrika’daki fazlaca çeşitli ekolojik ortamlar göz önüne alındığında, insanların iyi mi hareket ettiğine dair tek bir açıklamanın pek kafi olmadığını dile getiriyor. Ek olarak, 71 bin ila 57 bin yıl ilkin Sahra ve Arabistan’da devasa çöllerin bulunduğunu, kısaca ‘mavi yollar’ın ulaşıma kapalı olabileceğini de sözlerine ekliyor.


Washington Post makalesinden Türkçeleştirildi.

(Toplam: 1, Bugün: 1 )

Site Footer